… hariç/müstesna, … dışında, … hesaba katılmaksızın/çıktıktan sonra, -den gayri. a profit of ten percent,
exclusive of taxes: vergiler çıktıktan sonra yüzde on kâr. the hotel charges $60 a day, exclusive of meals: yemek hariç günde 60 dolar otel ücreti. from 1 to 10 exclusive: 1'den 10'a kadar (1 ve 10 hariç).